İnternet’in Sırrı:
İnternet nedir?
Tüm dünyada, birbirleri ile bağlantılı bilgisayarların, kendi aralarında bilgi paylaşmasıdır.
Peki internet kim tarafından bulunmuştur?
Bir grup Amerikan askeri tarafından, altmışlı yılların sonlarında, birbirleri arasında bilgi alışverişinde bulunmaları amacı ile yaratılmıştır. İlk başlarda APARnet, seksenlerin sonunda ise NSF olarak adlandırılan bu sistem, Amerikan hükümetinin savunma girişimleri için, ülkenin herhangi bir yerinde bulunan 5 bilgi merkezinin, birbirleri arasında bağlanarak iletişim kurmaları sağlanmaktaydı. Ama doksanlı yılların başlarında, farkedilen büyük bir ilerlemenin ardından , internet bütün dünyada hızla ilerleyip, bugünkü son halini almıştır.
İnternet’in kelime anlamı nedir?
"Internet" sözcüğü, İngilizce'de "uluslararası ağ" anlamına gelen "international network" sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmuştur. Bu uluslararası ağın çekirdeğinde birbirine yüksek hızlı bağlantılarla bağlı, sürekli çalışır haldeki bilgisayarlar (sunucular) vardır. Gerek telekomünikasyondan sorumlu devlet kuruluşları, gerek özel şirketler çeşitli ülkelerde bu bağlantıyı sağlayan ana omurgaları (backbone), yani ana iletişim hatlarını kurarlar. Bu omurgalardan Internet servis sağlayıcılara, şirketlere, üniversitelere ve daha önemlisi diğer ülkelerdeki omurgalara bağlantılar yapılmıştır. Bunların kendi aralarında da pek çok irtibatları vardır ve böylece çok bağlantılı bir "ağ" oluşmuştur.
İnternet nasıl çalışır?
Dünya üzerindeki milyonlarca birbirine bağlı bilgisayar olduğunu düşünürseniz bu bağlantı tesadüfen olmaz elbette. Biraz teknik olan bu konuyu kısaca açıklayalım.
Aradığınız bilgilere kolayca ulaşabilmeniz için bu bilgilerin tutulduğu bilgisayarlara ve bu bilgisayarlar içindeki alanlara birer adres verilmiştir. Sizin bilgisayarınızın da bir adresi vardır. Bu işlemi basitçe anlatırsak, telefon numarasını çevirip bağlandığınızda, aslında o ISS'de yer alan bir sunucu bilgisayara bağlanıyorsunuz demektir. Bu sunucu bilgisayar, bağlantı sırasında kullandığınız kullanıcı ismi ve şifrenize göre elindeki boş adreslerden birini (örneğin 212.172.195.135 gibi) Internet Protokolü (IP) numarasını bilgisayarınıza atar. Siz de Web sitelerine, e-posta kutularına bağlanırken aslında bir adres belirtiyorsunuzdur.
İnternetde neler yapılır?
E- posta gönderilir,
Dosya iletişimi yapılır,
Gerçek zamanda karşılıklı gibi konuşulur,
Bir internet sayfası yaratarak bilgi dağıtılır,
Müzik yüklenir.
Tükenmez Kalemi kim buldu?
Selam kızlar!
Biliyorsunuz, dünyayı değiştiren pekçok buluşun arkasında ilginç hikayeler vardır. Buluşların ortaya çıkmasını sağlayan koşulları anlamak, modern dünyadaki yenilikleri daha bilinçli kullanmamızı sağlar.
Haydi tükenmez kalemin nasıl keşfedildiğini öğrenelim!
Şüphesiz gereklilik tüm buluşların anasıdır.
Ladislao Biro Macar bir heykeltraş, ressam ve yazardır. Aynı zamanda düzeltmendir ve kaleminin mürekkebini devamlı yenilemek zorunda olması onu deliye çevirmektedir.
1930’ların başında, kimyacı kardeşi Georg ile birlikte tekrar tekrar mürekkep doldurma ihtiyacı olmayan ve sayfaları bulaştırmayacak bir kalem yapmak üzere deneylere başladılar.
Biro fark etti ki gazete basımında kullanılan mürekkep çabucak kuruyor, sayfayı ıslak ya da bulaşık bırakmıyordu. Aynı tip mürekkebi kullanacak bir kalem yapmaya karar verdi. Kalemin ucunu bu koyu mürekkebin akabileceği şekilde tasarladı. Bunu, kalemin ucuna minik bir top koyarak başardı. Kalem kağıt üzerinde hareket ettikçe top dönüyor, kalemin içinden aldığı mürekkebi kontrollü bir şekilde kağıda ulaştırıyordu. Aslında bu özelliğin patenti, 1888 yılında deriyi işaretlemeye yarayan bir ürün için, John J. Loud tarafından alınmıştı. Ancak ticari olarak uygulamaya sokulamamıştı. Laszlo Biro tükenmez kalemin patentini 1938 yılında aldı.
1943 yılında iki kardeş Arjantin’e taşınarak buluşlarını finanse etmeye istekli bir yatırımcı buldular. Tükenmez kalemlerini Birome adı altında Arjantin’de pazarlamaya başladılar. Bir süre sonra, İngiltere’de Kraliyet Hava Kuvvetlerine kalem sağlayan bir fabrika açtılar.
Ancak yağmur altında yazabilme özelliğini kazandıktan sonra tükenmez kalemi halka pazarladılar. İlk 5000 müşteriye yağmur altında yapılan tanıtımdan birkaç yıl sonra şirket, BIC Corporation tarafından satın alındı ve tükenmez kalemin hikayesi günümüze ulaştı.
Geleceğin Beslenme Şekli
Merhaba!
Hayır, yanlış anlamadın! Fransızcada “alicamente” olarak türetilen yeni bir terim var, aslında çok da yeni... Şu ana kadar genellikle “işlevsel besin” lafını duymuş olabilirsin. Aslında her ikisi birbirine benzer: işlevsel besin da tıbbi besin de, içeriği açısından temel besin işlevinin ötesinde sağlığı güçlendirici ya da hastalık engelleyici özelliklere sahip taze ya da işlenmiş besin anlamındadır.
Sağlığımızı korumak. Beslenme seçimleri yaparken, özellikle bazı besinlerin sağlık için faydalarını göz önüne alarak sağlığını koruma altına alabilirsin. Bunlara örnek olarak meyve ve sebzeler, tam taneli tahıllar, güçlendirilmiş içecekler ve ek besin ürünleri verilebilir.
İşlevsel besinler. İşlevsel besinler, beslenme ve eczacılığın birleştirilmesi ortaya çıkan ve genetik olarak değiştirilmiş ürünlerdir. Genel sınıflandırma olarak işlevsel besin içeriklerinin işlenmesi ile ortaya çıkan besinler, ya da bunların sağlık iyileştirici katkı maddeleri ile zenginleştirilmiş olan halleri – vitamin katkılı ürünler gibi, ile bazı özgün özelliklere sahip taze besinler vardır. Canlı kültürler içeren mayalı besinler probiyotik yararlar sağlayan işlevsel besinler arasında sayılır.
Kişiselleştirilmiş Beslenme? Sağlık ve beslenme alanlarındaki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler arttıkça, “kişiselleştirilmiş beslenme” konusuna doğru odaklanma çoğalmaktadır. Bu bilim dalı, genetik yapı ile ilgili bilgilerin bireysel beslenme önerileri oluşturmak için kullanılmasını sağlar. Bireyin özgün genetik yapısı ve beslenme gereksinimleri göz önünde bulundurularak hazırlanan öneriler ile kişinin hastalık riski büyük oranda azaltılabilir.
Şu anda, bir kişinin sağlığını korumasının en iyi yolu, dengeli, çeşitli ve doğal besinlerden oluşan bir beslenme alışkanlığı ve fiziksel etkinliği yüksek bir yaşam tarzı ile mümkündür.
Hep birlikte kırılgan, güzel ve büyüleyici sabun baloncukları yapalım!
Baloncukları bu kadar büyüleyici yapan şey nedir? Mükemmel küre şeklindeki biçimleri, inanılmaz kırılgan görünümleri ve aralarda yanıp sönen güzel renkleri…ve aslında sadece su ve sabundan meydana gelmeleri!! Bu şaşırtıcı baloncukları hazırlamanız için gerekli şeyler:
- 6 fincan sıcak su (saf su varsa müthiş olur)
- 2 fincan bulaşık deterjanı
- ¾ fincan herhangi bir tahıl şurubu, yoksa bal ya da şeker olabilir!
- Bir de üfleme külahı
Öncelikle külahı yapmanız gerekiyor: bunun için iki düz kağıda, banta ve makasa ihtiyacınız var.Üst üste koyduğunuz iki kağıdı sıkıca bir koni ya da tüp şekline getirin, büyük taraftaki ağızın çapı yaklaşık 3-4 cm olabilir. Külahınızı bant ile sağlamca bantlayın.Külahın her iki ucu da tamamen düz olsun.Külahınızı üst üste kullanabilirsiniz ama aralarda mutlaka kurutun.
Çözelti: Bütün malzemeleri karıştırın ve iki gün boyunca güzel baloncukların oluşabilmesi için bekleyin!
Sadece bir gece açık bir kapta bekletseniz de sonuçta güzel baloncuklar elde edebilirsiniz.Şimdi eğlence zamanı geldi işte!!!